ABD / Kentucky de yapılan bir çalışmada gırtlak kanserli 68 hasta (skuamöz hücreli karsinom) değerlendirilmiştir. 65 hastanın da sigara içmekte olduğu ve bunlardan  64 ünün 20 yılın üstünde günde yaklaşık bir paket sigara içmekte oldukları bildirilmiştir. İki hastada şiddetli Reflü rahatsızlığının olduğu tespit edilmiş ve bir hastada kanser nedeni olabilecek bir unsur tespit edilememiştir. Araştırmalar sigara içmeyene göre içenlerde gırtlak kanserine yakalanma oranının beş kat daha fazla olduğunu göstermiştir 

Günlük 90 g alkol alan ve sigara içenlerde, içmeyenlere göre gırtlak kanserine yakalanma riskinin 11 kat kat daha fazla ve içilen miktar fazla ise bu oranın 15 kat daha artığı tespit edilmiştir. Alkol içenlerde gırtlak kanserinin yanı sıra ağız içi ve boğaz bölgesi kanserlerin de çok daha güçlü bir risk faktörü olduğu tespit edilmiştir. Alkol içenlerde, gırtlakta kanserin görülmesi daha azdır daha üst bölgelerde kanser oluşturmaktadır. Sigara ise  ses telleri bölgesi ve gırtlakta daha fazla kanser oluşturmaktadır. Hem alkol hem sigaranın  sinerjik bir etki ile tüm bölgelerde,ağız boşluğu, yutak ve gırtlakta kansere neden olduğu kanaatine varılmıştır.

Kanada da yapılan bir çalışmada Boğaz kanseri tanısı konan vakaların % 36sının tanıdan sonra 5 yıl içinde öleceği tahmin edilmektedir. Gırtlak kanserinin kadınlara göre erkeklerde dört kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Çalışma boğazdaki kanser ölümlerinin yaklaşık %60'ı sigaraya bağlı olduğunu göstermiştir. 

Boğaz kanseri nedir? Gırtlak kanseri olarak bilinen kanser, gırtlakta hücrelerin anormal ve kontrolsüz büyümesiyle bir tümör oluşumuna yol açan durumdur.

Çoğunlukla gırtlak kanserleri ses telleri civarında yerleşir ve bu bölgeden gırtlak bölgesine yayılım gösterir. Gırtlak bölgesinde ses telleri bulunur ve trakea adı verilen bir kanalla akciğerleri solunum yollarına bağlar. Gırtlak yutma, konuşma ve nefes almada önemli bir rol oynar.

Boğaz kanseri erken belirtileri ses kısıklığı, konuşma zorluğu solunum ve yeme de problemlerin biri veya birkaçını birden içerebilir.

Gırtlak kanseri tedavisi radyasyon, kemoterapi ve bazı durumlarda cerrahi olabilir. Cerrahi ses tellerinin bir kısmının veya tamamının kanserden tahrip olduğu durumlarda gereklidir ve ses telleri bölgesinin alınması gerekebilir. İlerisinde de ses Rehabilitasyonu solunum bağlantı yolu oluşturulup konuşma için boğaza hava geçişini sağlayan bir delik açılıp ses protezi adı verilen apareyle konuşma fonksiyonu işlemi yapılabilmektedir.

Sigara Nasıl Boğaz Kanseri Riskini Artırır?

Tütün dumanında bulunan bazı kimyasallar kansere zemin hazırlamakta ve başlatmaktadır. Solunum yoluyla alındığında, bu kimyasallar boğaz da kanser gelişimine yol açabilir. Boğazdaki hücrelerde genetik değişikliklere neden olur. Sigara dumanı teneffüsü sırasında dumandaki kanserojen kimyasallar gırtlakta oluşturdukları reaksiyonla boğaz bölgesinde kanser riskini artırmaktadır.

Bırakmanın Faydaları

İnsanlar sigarayı bıraktıkları zaman, gırtlak kanseri riskinde azalma olmaktadır. 10-15 yıl bıraktıktan sonra, kanser riski %60 ila %70 azalır ve sigara içilmeyen dönem 20 yıl veya üzerinde ise bu risk daha da azalmaya devam etmektedir.

Alkol , Tütün ve Gırtlak Kanseri Riski

Aralık 2011 yılında yayınlanan bir çalışmada 2010 yılında İngiltere'de gırtlak kanserlerinin yaklaşık %79'una sigaranın neden olduğu tahmin edilmektedir ve %25 alkol ile bağlantılı olduğu gözlemlenmiştir. Sigara ve alkol tüketiminin kombine etkisinin %89 olduğu belirtilmiştir. Sigara alkole göre gırtlak kanseri yakalanma riski olarak daha güçlü bir etkiye sahiptir. Uzun süreli sigara kullanımı daha da yüksek risk oluşturmaktadır

Çalışmalar halen sigara içenlere kıyasla geçmişte sigara içenlerde gırtlak kanseri riskini azaltan net bir eğilim göstermektedir Yakın tarihli bir çalışmada 20 veya daha fazla yıl sigara içen ve 35 yaşından önce sigarayı bırakmış kişiler de risk oranı içenlere göre daha düşük gözlemlenmiştir.

Besinler

Vaka-kontrol çalışmaları meyve ve sebze tüketiminde yüksek olanlarda riskin %80 kadar azaldığı göstermiştir. 2003 te yapılan bir çalışma, sigara içenlerin günde 100gr'ın  üstünde meyve tükettiklerinde risk de %27 kadar azalttığını göstermiştir.   
Aralık 2011 yılında yayınlanan bir çalışmada 2010 yılında İngiltere'de gırtlak kanserlerinin yaklaşık %45 daha az gözlemlenmiş. Bunun sebebinin bir gün de 400gr meyve ve sebze yeme ile bağlantılı olduğunu tahmin edilmiştir.

Kırmızı ve işlenmiş et yüksek alımı vaka-kontrol çalışmalarında gırtlak kanseri riskinde bir artış ile ilişkili bulunmuştur. Bir hafta içinde üç kez veya daha fazla işlenmiş et tüketilmesi riski 3 kat artırmıştır. Uruguay'da yapılan bir çalışma sadece yüksek işlenmiş et alımının riski arttığını ortaya koymuştur. Kızarmış gıda yüksek alımı ile karakterize güçlü batı tarzı beslenme, mangalda ve işlenmiş et, yağ ya da kolesterol Yüksek alımı, gırtlak kanseri riskini artırdığını düşündürmüştür.

Gastro-Özofageal Reflü Hastalığı

Güncel bir meta-analiz, gastro-özofageal reflü hastalığı tanısı olanlarda gırtlak kanseri riskinin iki-üç kat artdığı görülmüştür. 

Immünsupresyon (İmmun Sistemin Baskılanması)

Bir meta-analizde hastalığı immünosupresyon bir rolü olduğunu düşündürecek, AIDS li kişilerde gırtlak kanseri riski üç kat artmış olduğu bildirilmiştir. 

İnsan Papillomu (HPV-16)  / Helicobacter Pylori

Gırtlak kanseri gırtlaktaki insan papilloma-16 (HPV-16) enfeksiyonunda 3 kat daha fazladır. İngiltere'de gırtlak kanserinin %10'dan fazla HPV enfeksiyonu ile bağlantılı olduğu tahmin edilmiştir. Bir meta-analiz helikobakter pilori ile enfekte kişilerde gırtlak kanseri riskinin iki katına çıktığı gösterilmiştir.   

Aile Öyküsü

Vaka-kontrol çalışmaları bir araya getiren bir analizde birinci derece akrabalarında baş ve boyun kanseri öyküsü olan kişilerde gırtlak kanseri riski iki katı yatkınlık gösterdiği, Birinci dereceden aile içi akrabalarda sigara öyküsü olan bireylerde % 30 risk artışı gözlemlenmiştir. 

Meslek Ve Hava Kirliliği

Kömür tozunun (Mesleki maruziyet) gırtlak kanseri riskini artırdığı çalışmada gösterilmiştir  Evlerde de uzun yıllar  kömür kullanımı, riski 3.6 kat artmıştır. 1999 asbeste maruz kalan gırtlaklarda  %33-57 gırtlak kanseri riski artmıştır. İngiltere'de gırtlak kanserlerin yaklaşık %3 asbest ya da sülfürik asit mesleki maruziyet ile bağlantılı olduğu tahmin edilmiştir. 2010 yılında Bazı çalışmalar, ahşap tozunun da (mesleki maruz kalma) ile ilgili olarak gırtlak kanseri riskini arttırdığı göstermektedir