Koklear Migren

Vertigo olmaksızın tekrarlayan veya iniş çıkış gösteren tek taraflı sensörinöral işitme kaybı (düşük frekans veya tüm frekanslar) ile karakterizedir. Koklear migrende; vestibuler migren  veya migren de bulunana kriterler yoktur.  Hafif baş dönmesi ile birlikte etkilenen kulakta dolgunluk hissi ve tinnitus sorunları mevcuttur. Genel olarak vestibüler semptomlar olmayan bir migren alt tipidir. Vestibüler migrene (VM) değinecek olursak. Vestibuler migren  tekrarlayan epizodik vertigonun yaygın bir nedenidir ve migrenle ilişkili semptomlarla birlikte görülür.

Koklear migren (KM) ve kokleo- vestibüler migren ilk olarak 2018 yılında bildirilmiştir. Ancak, Koklear migren tanı kriterleri ve tipleri hala tanımlanmamıştır. Aşağıda Koklear migren için varsayımsal bir takım kriterler önerilmiş olmasına rağmen henüz günümüzde kavram olarak oturmamıştır ve  netlik yoktur. Bu kriterlere bakacak olursak;

  1. İyileşme ile veya iyileşme olmadan koklear semptomları olan en az iki tanesi.
  2. Uluslararası Baş Ağrısı Bozuklukları Sınıflandırması-3'e göre auralı veya aurasız migrenin mevcut veya geçmişteki öyküsü olması
  3. Koklear bölümlerin en az %50'sinde bir veya daha fazla migren özelliği.
  4. Mevcut veya geçmişteki vestibüler bulgu öyküsü yok.
  5. Başkaca bir koklear veya Uluslararası Baş Ağrısı Bozuklukları Sınıflandırması-3 tanısı ile daha iyi bir açıklaması yoksa .

Migren ve Tinnitus Yakından Bağlantılıdır

Tinnitus ve migrenler derinden bağlantılıdır, ortak tetikleyicileri ve altta yatan nörolojik mekanizmaları paylaşırlar. Tinnitus ve migren sadece birlikte var olan rahatsızlıklardan daha fazlasıdır; Araştırmalarda migren kaynaklı beyin hassasiyetinin tinnitusu nasıl artırabileceğini, daha yüksek ve daha öngörülemez hale getirebileceğini ortaya çıkarmıştır. Bu, standart tedavilere yanıt vermeyen dengesiz, şiddetli bir tinnitus biçimine yol açar. Tinnitus ve migren Her iki durum da stres, uyku bozuklukları ve beslenme faktörleri tarafından tetiklenebilir ve beyin duyarlılığını artıran aynı nöroinflamatuar yollarla bağlantılıdırlar.

Migren kulak çınlamasına neden olabilir mi?

Evet! Migrenin klinik özelliği beyindeki duyusal bilgilere karşı artan duyarlılıktır, bu nedenle tinnitus mevcut olduğunda daha yüksek ve daha rahatsız edici duyulur. Migrenin aktivasyonu ne kadar fazlaysa tinnitus o kadar yüksek olur.

Önemlisi, migreni deneyimlemek için baş ağrınız olması gerekmez. Migren tekil bir rahatsızlık değildir. Bunun yerine, araştırmacılar migrenin bir duyusal işleme bozukluğu olduğunu öne sürmüşlerdir. Klasik migren duyusal semptom artan baş ağrısıdır. Vestibüler migrende, duyusal semptom vertigodur. Vestibüler migren ve oküler migren, insanların baş ağrısı olmadan migren yaşadığı iki örnektir. Bu durumlarda, migren reaksiyonu baş ağrısına neden olmaz, denge veya görsel semptomlara neden olur. İşitme sinirini etkilediğinde, tinnitus amplifikasyonuna neden olur. Migren tinnitusu'nda, duyusal semptom yüksek sesli çınlamadır.

 

Klasik migren baş ağrıları ve bulgular nelerdir?

Klasik bir migren baş ağrısı şiddetli zonklayan baş ağrısıyla karakterizedir. Migren hastaları migren atağı sırasında mide bulantısı, kusma, ışığa duyarlılık (fotofobi), sese duyarlılık (fonofobi), öznel işitme kaybı ve yüksek sesli tinnitus gibi diğer duyusal bulguları da sıklıkla yaşarlar. Baş ağrısı Ağrı saatlerce veya günlerce süren orta ila şiddetli baş ağrısı. Baş ağrısı semptomları genellikle zonklayıcı olarak tanımlanır.

Aura : Baş ağrısı başlamadan önce duyusal bozukluklar (parlayan ışıklar veya kör noktalar). Migreni olan herkes aura yaşamaz.

Tetikleyiciler: Genellikle stres, bazı yiyecekler, uyku eksikliği, hormonal değişiklikler ve çevresel faktörlerden kaynaklanır.

Belirtiler: Migren atağı baş ağrısının yanı sıra mide bulantısı, kusma, ışığa ve sese karşı hassasiyet, vertigo, işitme kaybı ve kulak çınlamasına da neden olabilir.

Aşamalar: Migren atağı genellikle evreler halinde gerçekleşir. Dört klasik evre şunlardır: prodromal, aura, baş ağrısı, postdrom.

Tinnitus ve migren, atipik migren sendromlarının daha geniş bir ailesinin parçasıdır.

Sessiz migren nedir?

Sessiz migren, 'klasik' migrendeki karakteristik baş ağrısı olmadan ortaya çıkan bir migren türüdür. Sessiz migren, öncelikle görme bozuklukları, mide bulantısı, ışığa ve sese karşı hassasiyet, boyun tutulması, kulak dolgunluğu, sinüs veya yüz basıncı, baş dönmesi (vertigo), bazen işitme kaybı ve kulak çınlaması gibi diğer migren bulgularıyla  kendini gösterir.

Atipik migren nedir?

Atipik migrenler, "migren varyantları" olarak da bilinir, 'klasik' migren atağının tipik semptomlarından sapan migren ataklarını ifade eder.

Atipik Migren Tipi, Tipik  Özellikler;

Baziler: Aura, baş dönmesi, çift görme ve konuşmada zorluk. Belirtiler beynin tabanından veya beyin sapından kaynaklanır.

Hemiplejik: Vücudun bir tarafında geçici felç veya güç kaybı (hemipleji).              Migren atağı sırasında veya sonrasında ortaya çıkar.

Vestibüler: Vestibüler migren, baş dönmesi, dengesizlik, koordinasyon güçlüğü gibi semptomlarla ortaya çıkar. Baş ağrısıyla birlikte veya baş ağrısı olmadan da görülebilir.

Otolojik               :  Kulak çınlaması, kulak ağrısı (otalji), kulakta dolgunluk, işitmede bazı frekanslarda değişiklikler, vertigo görülebilir . Çok geniş bir yelpazeyi kapsar.

Retinal: Genellikle bir saatten az süren geçici görme kaybı. Aura, görme kaybından önce gelebilir. Sadece bir tarafta olabilir.

Adet dönemi : Adet döngüsüyle yakından ilişkili olan migren. Migren, adet öncesinde, sırasında veya sonrasında ortaya çıkabilir.

Servikal                : Boyunda ağrı, aşırı hassasiyet veya güçsüzlük şeklinde kendini gösterir. Migren atağı öncesinde veya sırasında ortaya çıkabilir. Kendiliğinden oluşan karın ağrısı, bulantı ve kusma. Genellikle şiddetli baş ağrıları ile birliktedir  ve daha çok çocuklarda görülür.

Tinnitus Hastalarında Atipik Migren

Atipik migreni olan birçok hastada migren baş ağrısı hiç olmaz. Migren semptomlarını tanımasalar da, yaygın atipik migren belirtilerinin yer alan migren çeşitliliği listesiyle karşılaştıklarında, genellikle ihtiva eden bulguların çeşitliliğinim her zaman olduğunu fark ederler, ancak bağlantıyı hiç kuramazlar.

Migren kulak çınlaması hastaları genellikle şu belirtileri yaşarlar:

Boyun tutulması veya ağrısı.

Yüz veya sinüs basınç hissi .

Kulakta dolgunluk  veya basınç hissi.

Kronik yüz ağrısı veya Temporo mandubuler eklem ( çene eklemi)  semptomları.

Çınlama çok yükseldiğinde, zihinsel bulanıklık.

Denge veya vertigo sorunları (vestibüler migren).

Boyun Ağrısı, Migren ve Kulak Çınlaması

Boyun ağrısı ve kulak çınlamasına baktığımızda, önemli ölçüde ilişkili olduğunu biliyoruz. Buna somatik kulak çınlaması da denir. Aynı zamanda boyun ağrısı, migrenin iyi belgelenmiş bir belirtisidir ve araştırmalar, kronik migreni olan kişilerin %87'sinin boyun tutulması veya ağrısı yaşadığını göstermektedir. Bu örtüşen belirtiler, ortak bir altta yatan mekanizmayı düşündürmektedir.

Kulak çınlaması ve baş ağrısı ilişkili midir?

Kulak çınlaması ve baş ağrısı ilişkilidir. Tinnitus ve baş ağrısı insanların yaklaşık %50'sinde birlikte görülür. Tinnitus ile ilişkili belirli baş ağrısı bozuklukları arasında gerilim baş ağrıları, migren baş ağrıları ve küme baş ağrıları bulunur:

Migren Baş Ağrıları: Yapılan araştırmalarda klasik migren hastalarında kulak çınlaması ve baş ağrısının %35'e varan oranda birlikte görüldüğü saptanmıştır.

Gerilim Baş Ağrıları: Gerilim baş ağrıları baş ağrılarının en yaygın biçimidir. Araştırmalar, gerilim baş ağrısı olan kişilerde kulak çınlaması ve baş ağrısının %33 oranında birlikte görüldüğünü göstermektedir.

Küme Baş Ağrıları: Tinnitus şiddeti ve yaşam kalitesindeki azalma, küme baş ağrılarında diğer baş ağrısı tiplerine göre daha kötüdür. Genellikle bir göz veya şakak çevresinde lokalize olan, sıklıkla kümeler veya döngüsel desenler halinde görülen yoğun, bıçak saplanır tarzda ağrı ile karakterizedir.

Migren Yeniden Tanımlamaları: Baş ağrısı değilse, nedir?

Baş ağrısı olmadan migren bulgularını yaşayabiliyorsanız, migren nedir?  Bunu cevaplamak için migrenin üç önemli bileşenine bakmamız gerekir; inflamasyon, duyusal aşırı duyarlılık ve merkezi duyarlılık.

Migrende İnflamasyon

Migren anlayışımız evrimleşerek basit bir baş ağrısı bozukluğundan nöro inflamasyon  bozukluğuna dönüştü. Araştırmalar artık sinir kaynaklı iltihabın merkezi bir rol oynadığını, beynin stres, kötü uyku ve belirli yiyecekler gibi tetikleyicilere inflamatuvar kimyasallar salgılayarak tepki verdiğini gösteriyor.

Bu süreçteki kilit rolü olan, baş ve boynun ana duyusal siniri olan trigeminal sinirde nöroinflamasyonu tetikleyen bir kimyasal olan kalsitonin gen ilişkili peptiddir (CGRP) . Bu keşif, migren tedavisini dönüştürerek hem ağrıyı hem de duyusal aşırı duyarlılığı azaltmak için CGRP'yi bloke eden yeni tedavilere yol açmıştır.

Migrende Duyusal Aşırı Duyarlılık

Nöroinflamasyon; migren reaksiyonu için ortamı hazırlar. Ancak kişiyi etkileme şekli,  duyusal sinirlerimizin aşırı duyarlı hale gelmesine neden olmasıdır. Migrenin tüm formları çeşitli uyaranlara karşı artan duyarlılıkla karakterizedir.

Bu anlamda araştırmacılar migrenin bir duyusal işleme bozukluğu olarak kabul edilebileceğini öne sürmüşlerdir. Migren, vücudun belirli bir bölümüyle sınırlı olmaktan ziyade, duyusal sinir aktivasyonu için daha düşük bir eşiği yansıtır ve beyni çevresel ve fizyolojik uyaranlara karşı daha duyarlı hale getirir.

Migrende Merkezi Duyarlılık

Migren aynı zamanda beynin duyusal girdiye karşı kalıcı olarak daha hassas hale geldiği bir merkezi duyarlılık biçimidir. Normalde, duyusal aşırı duyarlılık iltihaplanmaya veya bir tetikleyiciye yanıt olarak ortaya çıkar, ancak merkezi duyarlılıkta beyin kendini yeniden yapılandırır ve duyarlılık eşiğini sürekli olarak düşük tutar.

Bu süreçteki kilit rol oynaya unsurlardan biri, yalnızca nöroinflamasyonu beslemekle kalmayıp,  aynı zamanda nöroplastisiteyi de yönlendirerek beynin uyaranlara verdiği yüksek tepkiyi güçlendiren CGRP'dir. Bu artan duyusal sinyalleme, beyin bağlantısında uzun vadeli değişikliklere yol açarak kronik ağrıya, kulak çınlamasına, migrenlere katkıda bulunabilir; bunların hepsi aşırı aktif bir sinir sisteminden kaynaklanan durumlardır.

Migrenin Çalışma Tanımı

Yukarıda belirtilenler göz önüne alındığında migrenin, nörojenik inflamasyon, artan sinir hassasiyeti ve merkezi duyarlılaşma ile ortaya çıkan, beynin çevresel ve fizyolojik uyaranlara aşırı tepki vermesine neden olan bir duyusal işleme bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz.

OTOLOJİK MİGREN NEDİR?

Otolojik migren migren sürecinin işitme ve denge sisteminde semptomları tetiklediği durumdur. Semptomlar yalnızca işitmeyi ve/veya kulak çınlamasını etkilediğinde, buna koklear migren denir; bu terim artık birçok araştırma çalışması tarafından benimsenmiştir.

Otolojik migrenin belirtileri şunları içerebilir:

  • Kulak çınlaması
  • Dalgalı ( Fluktan) işitme kaybı
  • Yüksek seslere karşı hassasiyet (hiperakuzi)
  • Kulakta dolgunluk veya ağrı (kulak dolgunluğu)
  • Baş dönmesi

Otolojik migrenin çeşitli tipleri: Durum, Özellikler, Migrenle Bağlantısı.

Vestibüler migren: Tekrarlayan vertigo/baş dönmesi atakları.   Hastaların migren öyküsü olabilir veya olmayabilir.

Kalıcı postural-algısal baş dönmesi (PPPD) : Sürekli dengesizlik hissi, baş dönmesi veya hareket hissi. PPPD'li hastaların %53'ünde migren de gözlemlenmiştir.

Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV):                Baş hareketleriyle tetiklenen, tekrarlayan kısa süreli baş dönmesi atakları. BPPV'li hastaların %50'si migren tanı kriterlerini karşılamaktadır.

Mal de Debarquement sendromu (MdDS): Hastalar, aylarca hatta yıllarca süren bir teknedeymiş gibi "sallanma" hissi yaşarlar.  Migren protokolüyle tedavi edilen MdDs hastalarının %73'ünün semptomlarında iyileşme görülmüştür.  

Ani sensörinöral işitme kaybı (SSNHL): 72 saatlik bir süre içerisinde 3 veya daha fazla frekansta ani işitme kaybı ile karakterize durumdur.         SSNHL, migreni olan hastalarda migreni olmayanlara göre 1,8 kat daha fazla görülmektedir.

Kulak çınlaması Çınlama, uğultu, tıslama veya benzeri seslerin algılanması. Araştırmalar, tinnitus hastalarının %45'inin klasik migren baş ağrıları da yaşadığını göstermektedir.

Atipik migrenle bağlantılı tinnitus vakalarının kesin yüzdesi hala bilinmemekle birlikte, tinnitus şiddetiyle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Çalışmalarda , şiddetli tinnituslu bireylerin %80'inden fazlasında atipik migren belirtileri görülmektedir. kulak çınlaması “otolojik migren” adı verilen bir grup rahatsızlığa dahildir.

Hiperakuzi: Seslere karşı aşırı duyarlılık , rahatsızlık veya korkuyla bağdaştırıldığında. Migren protokolüyle tedavi edilen hiperakuzi hastalarının %88'inin semptomlarında iyileşme görüldü.

İşitsel Doluluk: Kulakta dolgunluk veya basınç hissiyatı vardır ve bu his sürekli olarak devam eder. Hastaların %54'ü migren tanı kriterlerini karşılamaktadır.

Meniere rahatsızlığı : Epizodik vertigo, dalgalanan işitme kaybı ve kulak uğuldaması ile karakterizedir. Hastaların %68'i migren tanı kriterlerini karşılamaktadır.

VESTİBÜLER MİGREN NEDİR?

Vestibüler migren, vestibüler semptomlarla (vertigo veya baş dönmesi) karakterize edilen otolojik migrenin bir alt tipidir ve genellikle ışığa ve sese karşı hassasiyet, mide bulantısı, kulak çınlaması ve baş ağrısı gibi diğer semptomlarla birlikte görülür. Vestibüler migren hastalarının neredeyse yarısı ataklar sırasında kulak çınlaması yaşadıklarını bildirmektedir.

Vertigo gibi vestibüler semptomlar olabilir ve günlük hayatı etkileyerek güçten düşürücü olarak hayatı önemli ölçüde etkileyebilir. Vestibüler migren tedavisi genellikle yaşam tarzı değişiklikleri yanı sıra , migren ataklarını önlemek için ilaçlar ve dengeyi iyileştirmek, semptomları azaltmak ve yaşam kalitesini geri kazandırmak için geniş bir tedavi kombinasyonunu içermelidir.

Migren ve kulak çınlaması arasında nasıl bir ilişki vardır?

Migren ve kulak çınlaması arasındaki bağlantının altında yatan mekanizmalardan bazıları şunlardır:

Trigeminal Sinir Aktivasyonu: Trigeminal sinir, yüzün  ve kafa derisinin bir kısmına  duyu sağlayan sinirdir  ve baş ağrısı ve migren ağrısından sorumludur. Ayrıca kulağın bazı kısımlarını innerve ederek tinnitus ve migren arasında doğrudan bir nörolojik bağlantı sağlar. Nörolojik Hiperaktivite Migren beyindeki anormal nöronal aktiviteyle bağlantılıdır ve bu aşırı uyarılabilirlik işitsel yollara kadar uzanabilir. Tinnitus ve migrenler bu nörolojik aşırı aktiviteyi paylaşır.

Kortikal Yayılan Depresyon: Kortikal yayılan depresyon, beyin aktivitesinin azaldığı bir dalgayı ve ardından gelen hiperaktiviteyi içerir. Bu süreç işitsel yolları etkileyebilir ve insanların tinnitus yaşamasına katkıda bulunabilir.

Vasküler Değişiklikler:   Migren, trigemino-vasküler sistemin aktivasyonu nedeniyle kan akışında değişiklikler içerir. Bu vasküler değişiklikler iç kulağı etkileyebilir ve potansiyel olarak tinnitusa olumsuz katkıda bulunabilir.

Kalsitonin genine bağlı peptit reseptör antagonisti (CGRP) Aktivasyonu: CGRP, migren reaksiyonunda nörojenik inflamasyonu başlatan ve sürdüren birincil moleküldür. CGRP reseptörleri koklear arter, iç tüy hücreleri ve işitsel yoldaki nöronlara yerleştirilmiştir.

Paylaşılan Genetik Faktörler: Genetik yatkınlıklar, bireyleri hem kulak çınlaması hem de migrene karşı daha duyarlı hale getirebilir ve bazı durumlarda bu ikisinin birlikte görülmesini açıklayabilir.

Merkezi Duyarlılık: Kronik kulak çınlaması ve migren, merkezi sinir sisteminin uyaranlara karşı aşırı duyarlı hale gelerek hem ağrı algısını hem de işitsel duyumları güçlendirdiği ortak bir merkezi duyarlılaşma mekanizmasını paylaşabilir.

Tinnitus ve migrende örtüşen nörolojik mekanizmalar.

Migrenin temel bir özelliği, duyusal aşırı duyarlılığı artırmasıdır. Bu nedenle migren süreci aktif olduğunda, hali hazırda var olan işitme siniri hiperaktivitesini aşırı hıza dönüştürerek tinnitus sinyalini artırır.

Migren aktivasyonu olmadan, kulak çınlaması genellikle sessiz ve göze çarpmayan bir durumdur. Migreni olmayan tinnitus hastaları genellikle gün içinde çınlamalarını fark etmezler ve yalnızca sessizlikte duyarlar. Ancak, migren reaksiyonu tetiklendiğinde, beyin çok hassaslaşır ve işitsel yol ve işitsel korteksteki sinyalleri yükseltir, bu da yüksek sesli, rahatsız edici tinnitus ile sonuçlanır.

Migren tetikleyicileri nelerdir?

Migren tetikleyicisi, migren ataklarının başlamasını başlatabilecek herhangi bir faktör veya uyarandır. Tetikleyicileri belirlemek ve yönetmek, migren yönetiminin önemli bir yönüdür çünkü insanların migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmasına yardımcı olur.

Tinnitus, migrenle aynı tetikleyicileri paylaşır, ancak insanlar genellikle bunu düşünmezler çünkü çınlama sesinin yalnızca kulakla ilgili olduğunu varsayarlar. Migren aktivitesi ne kadar yüksekse çınlama o kadar yüksek olur. Beyindeki migren aktivitesi azaldığında çınlama çok daha sessiz hale gelir.

Kulak çınlaması ve migrenin ortak tetikleyicileri:

Stres: Stres, hormonal salınımı, nörotransmitter dengesizliklerini ve vücudun savaş ya da kaç tepkisinin aktivasyonunu etkileyerek yüksek sesli çınlamayı tetikleyebilir. Stres, yüksek sesli, dalgalı, rahatsız edici tinnitusun başlangıcı ve devamı ile ilişkili en yaygın tetikleyicidir.

Kalitesiz bozulan Uyku: Kötü uyku, nörotransmitterlerin dengesini bozarak, beyin inflamasyonu artırarak ve ağrı algısını etkileyerek kulak çınlamasına neden olabilir. Uyku bozuklukları, çok fazla veya çok az uyuma, uykusuzluk, değişen uyku programı veya uyku apnesi olabilir.

Bazı Gıdalar:  Bazı yiyecekler migreni tetikleyebilir çünkü bunlar tinnitusu tetikleyen nörotransmitterlere benzer. Bu yüzden migren çalışmasında beslenme incelemesi çok önemlidir. Ayrıca açlık, susuzluk veya aralıklı oruç tutmak kulaklarınızın çınlamasına neden olabilir.

Duyusal Aşırı Uyarım: Duyusal aşırı uyarılma, sinir sistemini aşırı yükleyerek, nörotransmitterlerin salınmasına ve ağrıyla ilişkili beyin bölgelerinin aktive olmasına yol açarak kulak çınlamasını tetikleyebilir.

Hormon Seviyeleri: Üreme hormonu seviyelerindeki değişiklikler migren sürecini tetikleyebilir. Bu durum en sık menopoz döneminde ve erkeklerde testosteron takviyeleriyle görülür.

Tinnitus ve migrenin ortak tetikleyicileri.

Tinnituslu kişilerde duyusal aşırı uyarılma açısından, bu genellikle yüksek sesle (örneğin, yüksek sesli bir etkinliğe gittikten sonra daha yüksek çınlama - restoranlar, konserler, vb.) veya atmosfer basıncı değişiklikleriyle (genellikle gök gürültülü fırtınalar, yağmurlu veya rüzgarlı hava, uçak yolculuğu, dağlara seyahat vb. gibi düşük basınç) görülür. Reaktif tinnitus, birincil tetikleyicisi ses olan, migrenle ilişkili bir tinnitus türüdür.

Tinnitus sıkıntısına ne sebep olur?

İnsanların %20'sine kadarı sessizken çınlama duysa da, bu kişilerin yalnızca yaklaşık %5-10'u klinik olarak önemli tinnitus yaşar. Tinnitus sıkıntısının nedeni kulaktan gelen sinyal değil, beynin diğer bölgeleriyle olan ağ bağlantılarıdır. Bu sinir ağları beyindeki bir migren reaksiyonu tarafından tetiklenir.

Örnek olarak, yaşlanmaya bağlı işitme kaybı yaşayan bir kişiyi ele alalım. Dikkat etmelerini isterseniz, bir tür çınlama sesi duyabilirler. Ancak, aynı kişinin hayatında önemli bir stres faktörü varsa, zararsız çınlama sesi yüksek, kalıcı ve rahatsız edici bir hisse dönüşebilir. Başka bir deyişle, klinik olarak önemli bir tinnitusa dönüşür. Bu senaryoda değişen şey gerçek çınlama değil, aksine, beynin işitsel bilgiye duyarlılığı stres kaynaklı migren reaksiyonu nedeniyle değişti varsayımıdır. Beyindeki migren sürecini kontrol ederek bu kaynaklı çınlama kontrol altına alınabilir.  

Ritmik atımlı ( Pulsatil )  kulak çınlaması ile migren arasında bir bağlantı var mıdır?

Migren ve nabız ile senkronize giden kulak çınlaması

Araştırma bulguları, her iki durumun da beyin ve iç kulak içindeki kan damarlarında ve kan akışında değişiklikler içerdiği için, pulsatil tinnitus ile migren arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürmektedir. Pulsatil tinnitus, kulaklarda veya başta algılanan ritmik veya nabız atan seslerle karakterize bir tinnitus türüdür ve genellikle kalp atışıyla senkronizedir. Buna 'objektif tinnitus' denir çünkü genellikle fiziksel bir muayenede tespit edilebilir.

Pulsatil tinnitus,  kulak çınlaması ve migreni olan kişiler, ataklar sırasında diğer semptomlarının kötüleştiğini görebilirler. Semptomların, stres, belirli yiyecekler veya hormonal dalgalanmalar gibi migreni de tetikleyen faktörler tarafından tetiklendiğini fark edebilirler.

Her iki durumun da etkili bir şekilde yönetilmesi, genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, stres yönetimi teknikleri, migren için ilaç tedavisi ve bazı durumlarda vasküler anormallikleri veya altta yatan katkıda bulunan faktörleri hedef alan özel tedaviler de dahil olmak üzere multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir.

ÖZETLE ; MİGREN TİNNİTUS:

Tinnitusun gelip geçmesi ne anlama gelir?

Tinnitusunuz gelip gidiyorsa, genellikle migren süreci tarafından yönlendirilir. Bu desen, hasarlı kulakları değil, aralıklı olarak aşırı duyarlı bir beyni yansıtır. Duyusal tetikleyiciler sinirsel iltihabı harekete geçirdiğinde çınlama artar, ardından beyin sakinleştikçe kaybolur. Bu tür dalgalanan tinnitus, migren temelli stratejiler kullanılarak oldukça tedavi edilebilir.

Tinnitusun alevlenmesine ne sebep olabilir?

Tinnitus alevlenmelerinin yaygın nedenleri arasında stres, kötü uyku, beslenme, yüksek ses ve hormonal değişiklikler bulunur; bunların hepsi migreni de tetikler. Bu faktörler beynin inflamatuar yanıtını harekete geçirdiğinde, işitsel hassasiyet artar ve tinnitus daha da yüksek sesle duyulur. Tetikleyicilerinizi takip etmek ve migren yollarına yönelmek bu alevlenmeleri önemli ölçüde önleyebilir veya azaltabilir.

Migren kulak çınlamasına neden olur mu?

Evet. Migrenler doğrudan tinnitusa neden olabilir veya tinnitusu kötüleştirebilir. Migren süreci işitsel sistemi aktive ettiğinde, sinirsel duyarlılığı artırır ve mevcut çınlamayı daha yüksek veya daha rahatsız edici hale getirir. Bu özellikle atipik veya otolojik migrende yaygındır, burada işitme gibi duyusal sistemler etkilenir. Tinnitus genellikle migren atağı sırasında, baş ağrısı olmasa bile alevlenir.

Kulakları etkileyen migren türü hangisidir?

Otolojik migren (koklear migren), kulakları hedef alan migren türüdür. Semptomlar arasında kulak çınlaması, kulak dolgunluğu, dalgalanan işitme kaybı, hiperakuzi (ses hassasiyeti) ve baş dönmesi yer alabilir. Bu migren alt tipi baş ağrısı olmadan da ortaya çıkabilir ve sıklıkla kulak sorunu olarak yanlış teşhis edilir. Migren sürecini tedavi etmek, bu kulakla ilgili semptomları azaltabilir veya ortadan kaldırabilir.

Koklear migreniniz olduğunu nasıl anlarsınız?

Koklear migren, otolojik migren olarak da adlandırılır. genellikle baş ağrısı olmadan dalgalanan kulak çınlaması, kulak dolgunluğu, ses hassasiyeti veya işitme değişiklikleri olarak ortaya çıkar. Bu semptomlar stres, uyku sorunları veya belirli yiyecekler gibi migren tetikleyicileriyle kötüleşirse, kulak çınlamanızın migrenle ilişkili olduğunu gösterir. Bir nörolog veya KBB uzmanı, atipik migren semptomlarınızın tamamını değerlendirerek bunu doğrulayabilir.

Migren kulak çınlaması ne kadar sürer?

Migrenle ilişkili kulak çınlaması birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Süresi genellikle migren döngüsünü yansıtır, tetikleyicilerle alevlenir ve beyin stabilize oldukça sakinleşir. Bazılarında kulak çınlaması kroniktir ve ara sıra ani artışlar görülür. Migren sürecini yönetmek, bu atakları kısaltmak ve uzun vadeli kulak çınlaması şiddetini azaltmak için önemlidir.

Migren kaynaklı kulak çınlaması nasıl durdurulur?

Kulak migreni nasıl durdurulur?

TEDAVİ

Tinnitus ve migren arasındaki bağlantılar ancak şimdi netleşiyor. Genel olarak otolojik migren ve özellikle tinnitus hakkındaki anlayışımızdaki ilerlemeler, işe yarayan yeni tedavi seçeneklerine yol açıyor. Sonuç: Migren Kulak Çınlaması Tedavi Edilebilir!

Kimsenin size "tinnitus için hiçbir şey yapılamaz" demesine izin vermeyin. Tinnitus ve migren için etkili tedavi seçenekleri artık mevcut. Bütünsel bir tıp yaklaşımı yalnızca uzun süreli tinnitus rahatlaması sağlamakla kalmayıp, genel sağlık ve yaşam kalitesinde de iyileşme sağlayabilir.

Kulak migrenini (koklear migren) durdurmak, beynin aşırı aktif duyusal sistemini sakinleştirmeyi gerektirir. Bu, migren tetikleyicilerinden kaçınmayı, uykuyu iyileştirmeyi, stresi yönetmeyi ve magnezyum, reçeteli ilaçlar veya nutrasötikler gibi tedavileri kullanmayı içerir. Tinnitus rehabilitasyon tedavileri, nöromodülatif tedaviler ( rTMS), tVNS, hTDCS, gibi multimodal yaklaşım tinnitus, kulak basıncı ve ses hassasiyeti (hiperakuzi) gibi semptomları önemli ölçüde azaltabilir.

Kaynak: Hypothetical criteria and types for cochlear migraine, Lai, Jen-Tsung MDa; Liu, Tien-Chen MD, PhDb; Hwang, Juen-Haur MD, PhDc, Medicine 104(2):p e41127, January 10, 2025. | DOI: 10.1097/MD.0000000000041127

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. Yukarıda yer alan bilgiler İzinsiz paylaşımda kullanılamaz.